By Nesimi
A rose is whose essence is a rose, The Prophet’s lineage is a Rose
The accomplished ones on the right, Their assembly is Rose, Rose
If withered a rose, if fresh a rose, Its soil a rose, the stone is a Rose
I entered the Master’s garden, His sustenance and all else is Rose, Rose
On vines are branches of rose, In the beehives are honeys of Rose
On trees are bouquets of rose, The cypress and sycamore are Rose, Rose
They make scales from roses, They weigh rose against Rose
They buy roses, sell roses, Their markets and bazaars are Rose, Rose
Bloom, come Oh my rosebud, Don’t make your dear Nightingale cry
This strange tongue’s moans, Its groans and sighs are Rose, Rose
Come Oh come laugh O Nesîmî, Once again has come the season of Rose
Is this cry the voice of a nightingale, Its voice and cry is Rose, Rose
Original:
Gül olanın aslı güldür, Peygamberin nesli güldür,
Sağ oturan erenlerin, Çeşmi cemâli güldür gül
Kurusu gül yaşı güldür, Toprağı gül taşı güldür
Girdim Şah’ın bahçesine, Cümlesi aşı güldür gül
Asmasında gül dalları, Kovanında gül balları
Ağacında gül hâlleri, Selvi çınarı güldür gül
Gülden terâzi yaparlar, Gül ile gülü tartarlar
Gül alırlar gül satarlar, Çarşı pazarı güldür gül
Açıl gel ey gonca gülüm, Ağlatma şeydâ bülbülün
Şu inleyen garib dilin, Âh-u efganı güldür gül
Gel hâ gel gül ey Nesîmî, Geldi yine gül mevsimi
Bu feryâd bülbül sesi mi, Sesi feryâdı güldür gül