Vahyeddin Küfrevî says:
“Ustad’s students(I can’t remember who at the moment) were writing his court defense. Right in front of Ustad was a hanged Qur’an. I looked to his right and left, and there were no other books. His hands were also empty. Ustad, as if in front of him was a film or cinema, would look at a single point, towards the Qur’an, and speak. He would speak, speak and speak. Suddenly, he would close his eyes and stop. After 20 or 30 seconds, maybe after a minute, he would reopen his eyes and speak once more. We would watch him like this for half an hour. but we couldn’t say a single word.”
Original:
Vahyeddin Küfrevî diyor ki:
“Üstad’ın etrafındaki talebeler –bilmiyorum şu anda hangileri idi– müdafaalarını yazıyorlardı. Üstad’ın tam karşısında Kur’ân-ı Kerîm asılı idi. Sağına soluna baktım, başka hiçbir kitap yok. Elinde de bir şey yoktu. Üstad, sanki karşısında bir sinema var gibi, tam bir noktaya, Kur’ân’a doğru bakıyor ve söylüyordu. Söy-lüyor, söylüyor, söylüyor. Bir an gözleri kapanıyordu, duruyordu. Yir-mi otuz saniye, bazen bir dakika kadar sonra bir daha gözlerini açıyor, bir daha söylüyordu. Yarım saat kadar Üstad’ı seyrettik. Fakat bir şey konuşamıyorduk.”