باسمه سبحانه وبه نستعين

اللهم صل وسلم وبارك على سيدنا محمد وعلى آله وأصحابه بعدد أوراق الأشجار وأمواج البحار وقطرات الأمطار

تسبح له السماوات السبع والأرض ومن فيهن وإن من شيء إلا يسبح بحمده ولكن لا تفقهون تسبيحهم إنه كان حليما غفورا

سلام الله ورحمته وبركاته عليكم وعلى إخوانكم ما دام الملوان وتعاقب العصران وما دام القمران واستقبال الفرقدان


Serdar kılıç

Welcome to my little corner


Molla Hamit Ekinci Ağabey’s Recounting of a Memory with Ustad

One of Ustad’s first students from Van, Molla Hamit Ekinci Ağabey, recounts:

During winter, we built a place where we could stay in the mountains. It’s door was perpetually open like a ruin. We had put Ustad’s bed somewhere above. We, along with the visiting fuqaha, were sleeping in two rows. The ‘door’ was right in the middle.

Ustad had told me to go and bring water. The water was about 15 minutes away. I didn’t want to go due to fear.

Ustad said: “Why are you afraid, explain”. I said: “I am afraid of any predatory animals”

Ustad said: “A little while back I had awoken for tahajjud. A wolf walked in. It walked through you all and came right in front of me. I was in the middle of wearing my clothes. I thought: ‘Allah Allah! Had it confused its path? Or did it come here for another objective?’ We stared at each other for 3 to 5 minutes. It waited, waited, and through the tongue of its disposition, said, “I’ve waited in front of you this much, and you haven’t offered anything. So I’ll instead go to the True Provider.” Then it up and left. Had that wolf’s reins been in its own hands, it would have ruined a number of us and left. Evidently, its reins aren’t with it. The one who created it, leads it as well. It can not do anything to man.”

So I said: “What should I do about the jinns?” Ustad said: “Say once Bismillahirrahmanirrahim and sit among the jinns, they can’t do a single thing. Just as, when a shepherd is conscripted and wears the uniform, his duty necessarily says ‘now close your shops!’ Who can go against that duty’s command? Certainly, the command comes from somewhere else. That is why they always obey it hastily. And so, if you wear the uniform of the basmala, nothing from the jinn can reach you.”

Whatever I said, he cut me short, and didn’t send anyone to accompany me. So I took the pitcher and went to the water, filled it up, and came back. Ustad looked at me and said, smiling, “Did you see anything, Keceli?” I said that I hadn’t. So he said: “Be brave, not cowardly.”

Original:

Üstad’ın Vanlı ilk talebelerinden Molla Hamit Ekinci Ağabey, hatı-ralarını anlatırken diyor ki:

“Dağda kışın kalmak için bir yer yap-mıştık. Harabe gibi kapısı açıktı. Üstadımız’ın yatağını yukarıda bir yerde yapmıştık. Biz misafir fakihlerle [fıkıh âlimleriyle] bera-ber iki sıra hâlinde yatıyorduk. Kapı ortada idi. Bana su getirmemi söylemişti. Su, on beş dakika uzakta idi. Korkudan gitmek isteme-dim. ‘Niye korkuyorsun, anlat.’ dedi. ‘Yırtıcı hayvanlardan kor-kuyorum.’ dedim. Üstadımız, ‘Ben geçenlerde teheccüt namazına kalkmıştım. İçeriye bir kurt girdi. Sizlerin aranızdan geçerek doğ-ru benim yanıma geldi. Ben de elbisemi giyiyordum. Allah, Allah! Yolu mu şaşırmış? Yoksa başka maksatla mı gelmiş, dedim. Üç-beşdakika birbirimizle bakıştık. Durdu, durdu… Lisan-ı hâliyle bana, bu kadar karşında durdum, bana bir şey ikram etmedin. Ben de Rezzâk-ı Hakikî’ye giderim, dedi. Çıkıp gitti. O kurdun dizgini, kendi elinde olsaydı, iki-üç tanemizi dağıtır giderdi. Demek ki, dizgini elinde değildir. Onu Yaratan, onu çeviriyor. İnsana bir şey yapamaz.’ dedi. Bunun üzerine ‘Cinnîlerden ne yapayım?’ dedim. Üstadımız, ‘Bir defa Bismillâhirrahmânirrahîm’ de, cinnîlerin ara-sına otur, bir şey yapamazlar. Nasıl ki, dağdaki çoban, asker olup inzibat elbisesi giyince, vazife icabı ‘Haydi dükkânları kapat!’ der. Hiç kimse inzibata karşı gelebilir mi? Mutlaka, emir başka yerden geliyor. Onun için hemen kapatırlar. Besmele elbisesini giyince de, işte cinlerden sana hiçbir şey ilişemez.’ dedi. Ben ne demişsem dinlemeyip sözümü kesti. Yanıma kimseyi de vermedi. Testiyi alıp yalnız başıma suya gittim, doldurup getirdim. Üstad gülerek bana ‘Bir şey gördün mü keçeli?’ dedi. ‘Görmedim.’ dedim. Bana ‘Korkak olma, şecaatli ol.’ dedi.